Sunday, October 11, 2009

What Would Jane Do?


İzlemeyi hiç aklımdan geçirmezken, yanlışlıkla açtığım ve Paolo Nutini'nin New Shoes şarkısını duyunca bakmaya devam ettiğim ve ilk dakikalarını çok sevimli bulduğum için oturup izlemeye karar verdiğim bir film kendisi.

Sylvia kocasından ayrılıp da depresyona girince arkadaşları ona bir uğraş bulmak isterler ve bir Jane Austen filmleri gösteriminde kocasıyla yaşadığı problemleri ağzından kaçıran Prudie'yi gören Bernadette onunla tanışır ve böyle bir kulüp kurma fikrini ortaya koyar. Köpeklerle ilgili bir seminere giden Jocelyn de asansörde tanıştığı bilim-kurgu hayranı -ve kendisine asılan- Jane Austen'le hiçbir alakası olmayan Grigg'in kendisine asıldığından bihaber şekilde adamı Sylvia'ya ayarlama düşüncesiyle kulübe davet eder. Sylvia'nın kızıyla birlikte 5 kadın ve 1 erkek Jane Austen'ın 6 kitabını her ay bir tanesini tartışmak üzere paylaşırlar.

Film her ne kadar olaylar ve sonu tahmin edilse de sıcak, sevimli ve eğlenceli bir filmdi benim açımdan. Zaten Jane Austen'a da bayılan bir insan olduğumdan şahsım adına tadından yenmiyordu. Gerçi kitap tartışmaları da izlemesi eğlenceli olsa da öyle derin, benim zaten bilmediğim şeylerden oluşan gözlemlerden oluşmuyordu. Biraz yüzeysel kalmış açıkçası. Ama yine de sevdik.

Karakterler de Jane Austen kitapları karakterleriyle iyi özdeşleşmiş. Jocelyn zaten direk Emma, hikayesi bile Emma'nın hikayesinin aynısı neredeyse. Sylvia sevdiği adamdan asla, ne olursa olsun vazgeçmeyen Fanny Price. Prudie'nin hikayesi de kendi hikayesinin mutlu sona ulaşmasını sağlayan Persuasion. Allegra karakteri çok iyi anlatılamamış bence bir tek, yani üzerinde durulmuş kendisinin, tamam, ama iyi işlenmemiş gibi geldi bana, karakterini falan sevmiştim, biraz daha detaylandırılabilirdi.

Filmin bana en büyük katkısı da tabii kitap okumayı özendirmesi oldu. Hatta kitap kulübü kurmak istedim. Nasıl özendim anlatamam! Aslında kursak ya biz de. Hem okumayı teşvik eder. İhtiyacım var lan teşvik edilmeye.. :P

Soundtrack ise direk benim playlistimden çalınma neredeyse, o derece. :P New Shoes zaten şahane, ek olarak başlığımın için esinlendiğim sahnede çalan Aimee Mann'den Save Me ve Feist'ten So Sorry sevdiğimiz şarkılardan.

Bu arada filmin kendisi de kitap uyarlaması. Karen Joy Fowler isimli teyzemiz yazmış. Okumadım tabii ki de ama bu da bir dip not olsun.

Şimdi daha da yüzeysel yorumlara geleliiiim. :P

Lost'un uyuz Shannon'ı Maggie Grace Sylvia'nın kızı Allegra'yı oynuyor ve esmerlik çok yakışmış kendisine. Sarışın olmasın bir daha.

Emily Blunt'un saçı çok tuhaftı... Gerçi o model olması manidardı tamam ama peruk gibiydi lan. Peruktur hatta muhtemelen.

Ben o Grigg'i yerim! Kendime de istiyorum!

5 comments:

Fuckenstein said...

Yapalım Eco bir kulüp sen iste :D

Bizimki Tuna Kiremitçi Kitap Kulübü olsun hatta, beraber kusarız :P

Persephone said...

yapalım yapalıııım :P sequel olarak da cezmi ersözü yaparız :P

yalnız tam bu filmi izledikten sonra ispanyolcacı alakasız bir şekilde derste kendi üye olduğu kitap kulübünden bahsetti, ben de içimden dedim, hayat ne garip vapurlar falan.. :P

Fuckenstein said...

Ben de sana Ang Lee2nin jane Austen uyarlamasını öneriyorum; Sense and Sensebility hatta Emma Thompson şaaapmış :P

Persephone said...

Aa izledim ben onu. Austen kitapları uyarlamalarından en sevdiğim ikinci film. :D Gerçi Emma Thompson Elinor rolünde fazla kart geldi gözüme, oyunculuğuna lafım yok ama kitabı okuduktan sonra izleyince gözüme çok tuhaf geldi... Yani sonuçta 19 yaşında olması gereken bir karakter. :P

Fuckenstein said...

Kadın iltimas geçmiş kendine çünkü senaryoyu uyarlayan kişi oydu hatta oscar aldı o uyarlama dalında falan.

:D