Friday, April 16, 2010

My Little Corner of the World

Yazmak istediğim bir kaç dizi, film ve müzik eleştirisi var ama zamanım yok, deemit! Taşınıyoruz, nihayet. Odamı topluyorum işte; sabahtan beri kolilere, poşetlere dolduruyorum her bir şeyi. Nakliyeciler yapıyormuş artık o işi, ama olsun, onlar saçma sapan paketleyecekler, hiiiiç gelemem. 

Ama tabii, saklayacak çok yeri ve çok şeyi olan ve hiçbir şeyi atmaya kıyamama hastalığından muzdarip bir insan olduğumdan uzun sürüyor. Sinema, konser, otobüs biletleri falan bile duruyor lan. En bombası günlüklerimdi ama. Hep özenirdim günlük tutmaya, o yüzden böyle hayatıın belli dönemlerinde süslü püslü defterler almışım hep, ilk 20-30 sayfalarını düzenli tutmuşum, gerisi boş falan. Ama en azından bu nöbetlere sık girmişim, okuyacak bir sürü şey çıktı. Ortaokul güzelmiş, onlara bayağı güldüm de lise ne iğrençmiş onu hatırladım. Sadece kendi salaklığım ve ergenliklerim değil, öyle olsa gülüp geçicem ama bildiğin iğrençmiş lan. Sinirlendim gündüz gündüz... İsmi Cıngıllı olan bir okuldan ne bekliyorsam. Aman iyi ki atlatmışım o yılları, hayatımın hiçbir evresinde o günler için aaah ah diyeceğimi sanmıyorum. Diyeceğim tek zamanlar, lise sondaki okuldan kaçtığımız, genelde Kadıköy'de yaşadığımız zamanlar. Neyse...

Ama artık madem taşındığımız yerde bunca şeyi saklayacak yerim olmayacak, e zaten 3 ay sonra da yolcuyum New York'a ve ne zaman döneceğim meçhul, haliyle iyi bir temizlik yaptım bugün hayatımda. Güzel ve önemli anılarım dışında ne varsa poşetledim ve kapının önüne koydum. Geri kalanlar da tek bir koli tuttu zaten. Bir rahatladım mı sana... İhtiyacı varmış resmen psikolojimin böyle bir temizliğe. Odam mobilyalar dışında bomboş şimdi. Kocaman da oda, tuhaf geliyor.

İnternetim de olmaz şimdi bağlatana kadar... Offf, kötü oldu bu. 

Bugünkü şarkımız 10cc'den. Kötü bir ruh haliyle dinlendiğinde sıçar adamın ağzına, benden söylemesi. 


4 comments:

Happier than Even said...

birsuru yukum oldugunu hissettigim su gece vaktinde beni de rahatlattin be ece.. ama koydugun sarkiyi dinlemeye korkuyorum yorumundan sonra..

Jose Ramon Santana Vazquez said...
This comment has been removed by a blog administrator.
Çavlan said...

kolay olur umarım taşınmak ama zor kısmı bitmiş zaten!

günlük olayına koptum, aynısını ben de yapmıştım, çok özenirdim ama sıkılıp bırakırdım hep birkaç kez yazdıktan sonra, sadece ilk sayfaları dolu onlarca defter atmıştım ben de taşınmalardan birinde :)

Persephone said...

Ivır zıvır eşyaların yarısını atınca, yeni odaya yerleşmek zor olmadı fazla, ama sağ ol! :) Ah bir de babam üşenmese, internet bağlansa, hayat bayram olsa...

Ahaha sanırım ilk gençlik klişelerinden biri bu günlük mevzusu da. :D Tabii defterler dolusu, gerçek anlamda günlükler tutan insanlar da var, saygım sonsuz kendilerine karşı. :P

yasemin bacı, dinle sen, boş ver benim yorumu. :P