Thursday, September 24, 2009

Step Into My Office, Baby

İnsanları etkilemiş olduğumu bilmek güzel şey sevgili halkım. Sabahki elemanı günlük izin kullanınca anacığım beni salona sürükledi, geçen haftalarda 2 hafta boyunca yaptığım işi bir kaç saat için tekrar yapmam için. Bankodaki sandalyeme otuturur oturmaz kendimi The Office'teki Pam gibi hissetmeye başlamış olduğum gerçeğini göz ardı ettim ve ben istifamı verdikten (evet, annem sertifikasını alıp da geldiğinde bana artık ihtiyaçları kalmadıklarını söyledikleri zaman "Siz beni kovmuyorsunuz, ben istifa ediyorum!" esprisi yapmış idim) sonra neler değişmiş bakayım dedim. Her yerde post-itler yapışmış olmasın mı sevgili izleyenler! Ben buralara gelıp müthiş yönetim teknikleriyle ortalığı adam etmeden önce, herkes her telefonu, her geleni, her olan yenı olayı akıllarında tutmaya çalışıyorlardı sanki kim en çok neler hatırlayacak şeklinde bir yarışma yapıyorlarmışçasına. Bende hiçbir şekilde hatırlama yetenekleri olmadığı için (tabii yaptığım işin hiçbir şekilde umurumda olmayışı da buna etken olabilir) her boku post-it'lere yazıp oraya buraya yapıştırıyordum. Çok sevmişler fikri anlaşılan, şu an her yere pembe, sarı, yeşil, turuncu, mavi kağıtlar yapışmış durumda, çocuk yuvası gibi bankonun iç tarafı, neş'e saçıyor. Meğersem burada çalışmaya başladıktan sonra yeni bir dönem başlatmışım spor salonu dünyasında da haberim yokmuş. Etkileyici olmak zor azizim, bundan sonra bu güçlerimi dünya barışı ve açlıklan küresel ısınmaya bir son vermek için kullancam. Büyük güç, büyük sorumluluk getirir demiş atalarımız. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

No comments: